SOSYAL GELİŞİM
İnsan, bir kültür çevresinde toplum hâlinde yaşayan, düşünme, konuşma ve yaratıcı yeteneği olan, dünyaya ve evrene açık ve bunları bütün olarak kavrayabilen, çevresini değiştirebilen ve biçimlendirebilen, eylemlerinden sorumlu olan, bilinçli, toplumsal, canlı bir varlıktır. İnsanlar tek başlarına değil, başka insanların da bulunduğu bir kültürel-sosyal çevrede toplum halinde yaşarlar. Toplumsal yaşam insanlar için bir ihtiyaçtır. Çocuklar dünyaya geldiklerinden günden itibaren ailelerinin ve içlerinde bulundukalrı toplumun üyesi olurlar. Çocuklar ilk sosyal (toplumla ilgili, toplumsal) etkileşimlerini ailesi ile yaşarlar. Çocuklarda fiziksel, motor, bilişsel, duygusal ve dil yönünden gelişmeler oluştukça aile çevresindeki yakın kişilerle ve sonra da toplumla sosyal etkileşime girerler. İnsanların tüm yaşamı çevresine uyum sağlama çabası içinde geçer. İnsanın içinde bulunduğu fiziksel ve sosyal çevreye uyum sağlayabilmesi, sağlıklı, mutlu ve başarılı bir hayat sürebilmesi için gereklidir.Bu nedenle sosyal gelişim, çocukların ve insanların hayatında büyük bir önem taşımaktadır.
Sosyal gelişim doğumdan itibaren başlayıp yaşam boyu devam eder. Sosyal terimi toplumla ilgili, toplumsal anlamını taşır. Birbirine tepki veren, böylece birbirinin davranışını etkileyen iki veya daha fazla insan arasındaki ilişkiyi ya da etkileşimi anlatır. Sosyal gelişim ise insanın içinde bulunduğu toplumun kendisinden beklediği ya da yapmasını istediği davranışların gelişmesi, kişinin başkaları ile iyi ilişkiler kurması ve içinde yaşadığı topluma uyum sağlaması sürecidir. Sosyal gelişim sonucu bireyler kendi ihtiyaç ve istekleri ile toplumun istekleri arasında dengeyi yakalayarak içinde bulundukları toplumun normları ve beklentilerine uygun davranışlar gösterirler.
Çocukların sosyalleşmesi çok karmaşık bir süreçtir. Çocuklar çevrelerinde bulunanların, her gün karşılaştıkları sayısız olayların ve kişilerin, içinde bulundukları sosyal, politik, ekonomik ve kültürel koşulların, gelenek, töre ve yasaların, fiziksel çevrenin, kalıtım yoluyla geçen birçok özelliğin ve daha pek çok etkenin etkisindedir. Çocuklar sosyalleşmeyi toplumdaki bireylerle etkileşim haline girerek öğrenirler. Öğrenecekleri şeyleri içinde yaşadıkları toplumun kültürü belirlemektedir. Sosyalleşmenin öğrenilmesi ancak sosyal ortamlara etkin bir biçimde katılma ile tamamlanmaktadır.
Bebekler doğumu izleyen günlerden itibaren sosyal bir varlık olma yolunda ilerlerler. Yaşam boyu süren sosyalleşme süreci için bebeklikte ve çocukluk yıllarının başlangıcında, sonraki yıllar için temel oluşturacak olan bilgi ve beceriler kazanılmaktadır. Sosyalleşme sürecindeki bazı bilgi ve becerileri sonradan öğrenmek mümkün olsa da bu tür bilgi ve becerilerin geç öğrenilmesi çoğunlukla çocukların ve yetişkinlerin sosyal uyumunu bozabilmektedir. Öğrenilmesi gereken sosyal davranışların zamanında öğrenilmemesi, çocukların yaşamında büyük zorluklara neden olmaktadır ve yetişkinlikteki sosyal yaşantıyı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle bebeklik ve erken çocukluk yıllarında çocuklarla kurulan ilişki ve etkileşimin ve çocuklara sağlanacak sosyal bilgi ve becerilerin sonraki yıllardaki gelişim için temel oluşturduğu unutulmamalıdır.
Çocukların sosyalleşmesi doğumdan başlayarak yaşam boyu devam eder.
DEVAMI>>